31 Ekim 2010 Pazar

Kumar Bağımlılığı

Kumar, gizli bir bağımlılıktır. Aileye ve bireye büyük zararlar verir...



Kazı kazan, sayısal loto, at yarışları gibi masum oyunlarla başlayan  kumar tutkusu son zamanlarda internet üzerinden ulaşılan kumar siteleriyle yeni bir boyut kazandı. Söz konusu sitelere olan talebin artışı ve bu alanın tamamen denetimsiz oluşu da hastalığın şekil değiştirerek yeni yüzyılımıza uygun olarak yaşanmasına hizmet ediyor.

Beynin kimyası değişir
Sakın "ortada kötüye kullanılan bir madde yok ki" gibi fikirlere kapılmayın. Kötüye kullanılan madde "para"dır. Hastanın beyin kimyasını değiştirecek ve kronik bir bağımlılık yaratacak kadar güçlü eylem ise ”bahis”tir. Heyecanı ve adrenalin düzeyini körükleyen araç paradır. Bu dinamiğin özü, uyuşturucu madde bağımlılığından farklı olmamakla beraber, sonuçta her iki bağımlılık tercihinde de beyin kimyası değişmektedir.

Unutulmamalıdır ki ;
KUMAR BAĞIMLILARI GERÇEKTE PARALARINI DEĞİL, HAYATLARINI RİSKE ATARLAR

Kedi Katili ..

Hepiniz İzmir'de geçtiğimiz günlerde yaşanan vahşetten haberdarsınızdır. Ufuk Günaydın adındaki bir üniversite öğrencisinin bir kediyi tam olarak sıfatlandıramayacağım bir şekilde katletmesi hadisesinden bahsediyorum. Olaydan hala haberi olmayanlar olayın videosunu şurdan izleyebilirler.

Videoya bakıp da sayfalarca tespitler yapabiliriz, Ufuk'un soyuna sopuna küfürler edebiliriz, öfkemizi pek çok şekilde ifade edebiliriz..

Peki bu ufuk'a sonra ne oldu ?

Kedi 'Yamuk'un sahibinden suç duyurusu

İzmir'de dövülerek öldürülen ''Yamuk''un sahibi büfeci Ahmet Hüsnü Arda Baran, avukatı aracılığıyla İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak, olayı gerçekleştirdiği iddia edilen Ufuk Günaydın'ın TCK'nın 151/2. Maddesi gereğince ''mala zarar verme'' suçundan cezalandırılmasını istedi. ..

Kedi katiline üniversitesinden disiplin işlemi

Kediyi tekmeleyerek öldüren üniversite öğrencisi hakkında Ege Üniversitesi işlem başlattı..

Hayatta herseyin bir karşılığı vardır..

9 Ekim 2010 Cumartesi

Facebook'ta yeni bir furya başlamış

Merak edenlere açıklayım bu "masanın üstüne","yatağımın üstüne" olayını..Yaklaşık bir yıl önce, Facebook'ta binlerce kadın o anda ne renk sütyen giydiklerini durumlarında (status'lerine) yazacak şekilde bir oyun oynadı. Amaç Ekim Meme Kanseri Bilinçlendirme ayını tanıtmaktı. Bu muazzamm bir başarı elde etti ...

Bu yılki oyun da el çantası/cüzdan ile ilgili; eve girdikleri an çantamızı nereye koydukları. Örneğin "Ben kanepeye koyarım", "mutfak tezgahına", "konsola" olabilir.Gibi saçma sapan şeyler yazıyolar...

Biz erkekler olarakda boxerınız ne renk? işine girelim :)

5 Ekim 2010 Salı

Öyle Bir Geçer Zaman Ki

Bugunkü yazımda severek izlediğim salı akşamlarının vazgeçilmez dizisi..."Öyle Bir Geçer Zaman Ki" hakkında yazıcam..

Genel hikayesi olarak :
Hikaye, 1967 yılında, İstanbul’un eski semtlerinden birinde başlayan ve günümüze kadar sürecek olan bir zamanı dilimini içerir.
Hikayenin odağında Akarsu ailesi vardır. Anılan zaman içinde bu ailenin dağılması, aile bireylerinin bu dağılmadan aldıkları etkiler ve her birinin bu etkiler altında şekillenen hayat hikayeleri sergilenir.

İzleyenleri, 60’lı yıllardan günümüze uzanan acı-tatlı, kimi zaman hüzünlü ama umudun da eksik olmadığı  derinden etkileyecek  bir yolculuğa çıkaracak olan dizinin başlıca rollerini; Erkan Petekkaya, Ayça Bingöl, Wilma Elles, Yıldız Çağrı Atiksoy, Aras Bulut İynemli, Farah Zeynep Abdullah, Emir Berke Zincidi, Meral Çetinkaya, Mete Horozoğlu, Orhan Alkaya, Mehmet Gürhan, Zeyno Eracar, Nilperi Şahinkaya, Dila Akbaş, Tolga Güleç, Salih Bademci, Ferit Kaya, Simay Küçük, Sercan Badur, Yeliz Kuvancı,Şenay Aydın paylaşıyor. Öykü ve senaryosunu Coşkun Irmak’ın yazdığı dizidir.

Her izleyenin favori oyuncusu olduğu gibi benimkide Osman. Osman ağlarken ağlarım gülerken gülerim bu osman git gide pisikolojimi bozmaya başladı..Böle şeker bir çocuk olamaz.Neyse çok uzatmadan herkesin izlemesini tavsiye ediyorum ve iyi seyirler diliyorum..

2 Ekim 2010 Cumartesi

3D İlk Türk Filmi : Cehennem

Türkiye'nin ilk üç boyutlu filmi Cehennem büyük heyecan yarattı.Yine dini inançları kullanarak yapılan korku filmine benziyor..Benim bazı kuşkularım var film ile ilgili ancak vizyona girince görücez nasıl bir film olduğunu..

Fragmanı:

Boş İnsan Topluluğu

"boş durmak boş koşmaktan faydalıdır" düşüncesine göre faydalı iş yapan insanlardır. Bulunduğum yerde çokça bulunan ve beni hayattan soğutan topluluk. Bu kişilerin yaşama kattığı en ufak bir şey bulunmaması yetmiyormuş gibi birde zarar verirler..  Ot gelen ve ot gidecek olan insan modelleridir..Katlanılmaz muhabbeti,olmayan görüşleri;karşısındakini yer bitirir...
 Bunca sözden sonra boş insan istemiyoruz...